25 Ocak 2011 Salı

ENDÜSTRİYEL TASARIM

ENDÜSTRİYEL TASARIM NEDİR?
         “İnsan aklının ürünleri” diye kısaca tanımlanabilecek fikri haklara ilişkin mülkiyetin iki gruba  ayrıldığını; birinci gruba patentleri, markaları, tasarımları, coğrafi işaretleri , entegre devrelerin topoğrafyalarını kapsayan sınai mülkiyetin, ikinci gruba ise telif hakları ile ilgili hakların girdiğini ; sanayiye uygulanabilen ve yeni olan buluşların faydalı model tescili ile korunabildiğini, bu buluşun aynı zamanda tekniğin bilinen durumunu aşması koşulu ile patent tescili ile  ; belirli mal ve hizmetleri diğerlerinden ayıran işaretlerin  marka tescili ile korunabildiğini  hatırlayarak, endüstriyel tasarımın ne olduğunu , nasıl korunduğunu ; tescilin tasarım hakkı sahibine sağladığı hakları , tescilli hakka tecavüzün müeyyidelerini, Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Taslağı’ nın içerdiği temel yenilikleri , özellikle tescilsiz tasarımların da korunmasının mümkün olup olmadığını kısaca inceleyelim:
         Endüstriyel tasarım ya da bütün dünyada olduğu gibi “design” kelimesiyle de bilinen “tasarım” , bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür.[1] Kısaca, tasarım, bir ürünün dekoratif veya estetik yönüdür.Örnekler vermek gerekirse;  bir nesnenin ( pantolon,çatal,fincan,tv sehpası...) görünümü, bir nesnenin parçasının ( televizyon sehpasının ayakları, ütü sapı...) görünümü,bir birleşik ürünün  ( bulaşık makinası,uçak...) veya bir takımın (  yemek takımı, banyo seti...) ve parçalarının görünümü tasarımdır.
         Endüstriyel Tasarım Koruması Nedir?
Endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin  (bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları hariç) yanı sıra birleşik bir sistem veya bunu oluşturan parçalar,setler, takımlar,ambalajlar gibi nesneleri, birden çok nesnenin veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimlerini, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri içine alan  ürün yelpazesinde bulunan ürünlerin  kendilerinin veya bir parçasının yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olması koşulu ile  dış görünümlerinin  diğer bir söyleyişle dekoratif veya estetik yönünün koruma altına alınmasına da endüstriyel tasarım koruması denir. 
Endüstriyel Tasarımla İlgili Mevzuat Nelerdir?
Tasarımla ilgili tescile ve tescille korumaya ilişkin ilk düzenleme Avrupa Topluluğu’ nun 98/71 sayılı Yönergesi’ nde kaynağını bulan 1995 tarihli ve  554 sayılı Endüstriyel Tasarımlarım Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(Kısaca: 554 s.KHK )  ve bu kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik (Kısaca : 554 s.KHK Yön.)tir.Yakın zamanda Uygulama Yönetmeliğinde  değişiklikler  yapılmış ve değişiklikler (21 Nisan 2009 tarihli 27207 sayılı ) Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.  Ayrıca ,Tasarım tescili için uluslararası başvuru işlemleri, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) bünyesinde imzalanan Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşması’yla yürütülmektedir.Bu Anlaşma’nın Cenevre Metni’nin Bakanlar Kurulu’ nda kabulü ile birlikte 01/01/2005 tarihi itibariyle Türk Patent Enstitüsü uluslararası başvuru alma işlemlerine başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşma hükümlerinin 554 s.KHK hükümlerinden daha elverişli olması halinde korumadan yararlanacak kişiler daha elverişli hükümlerin uygulanmasını talep hakkına sahiptir ( 554 s.KHK.mad.2,4).Tescilsiz tasarım koruması gibi yenilikler de  içeren Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Taslağı da mevcut olup yasalaşmayı beklemektedir.
Endüstriyel Tasarımların Tescille Korunmasının Şartları Nedir?
Bir ürün yeni ve ayırt edici özelliğe sahipse tescille korunur.Birleşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici niteliğe sahipse ayrıca korumadan kararlanır.Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlar,kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı tasarımlar, tasarımcıya hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar ile bir ürünü bir başka ürüne monte için zorunlu biçim ve boyutlarda üretilebilen tasarımlar ise koruma kapsamı dışında kalmaktadır.Bir endüstriyel tasarımın aynısı, başvuru  tarihinden ( rüçhan talebi varsa bu tarihten) önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise  o tasarım yeni kabul edilir.Üçüncü kişilerin suistimali sonucu kamuya sunum ile başvurudan geriye doğru 12 ay içerisindeki sunum tasarımın yeniliğini etkilemez.Endüstriyel tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı (uzman kişi) üzerinde yarattığı genel izlenim ile bilinen herhangi bir endüstriyel tasarımın bu kullanıcıda yarattığı izlenim arasında belirgin bir farklılık olması, ayırt edici niteliğe sahip olma anlamındadır.
Tescil Başvurusu nereye nasıl yapılır ? Gerekli belgeler nelerdir? Koruma süresi ne kadardır?
Tescil Başvurusunun yapılacağı merkez Türk Patent Enstitüsü’ (TPE)dür. Başvuruyu  gerçek kişiler bizzat, tüzel kişiler de yetkilileri eliyle yapabilirler.Yurt dışından yapılacak başvuruların TPE ‘ de sicile kayıtlı vekil  ile  yapılması zorunluluğu vardır.Başvurular Ankara ya  gitmek suretiyle  veya  posta ya da kargo yolu ile yapılabileceği gibi elektronik imza ile online da yapılabilmektedir. Başvuru formu (dilekçe ve görsel anlatımı) , ücret ( dekont aslı),vekaletname ( vekil var ise), imza sirküsü (başvuru sahibi tüzel kişi ise ve vekili yoksa) ,rüçhan belgesi ve türkçe tercümesi ( rüçhan talebi var ise) başvuru sırasında istenilen belgelerdendir. Başvuru için vekil ( Marka /Patent Vekili ) zorunluluğu olmayan durumlarda bile formun eksiksiz doldurulması, takibi, gerekli şikayet ve itirazların sağlıklı yapılabilmesi için bir işlemlerin vekille takibinde yarar vardır. Endüstriyel tasarım tescili sahibine 5 yıl koruma sağlar.Bu koruma, süresinde  yenileme ücretinin yatırılması şartı ile 25 yıla kadar uzayabilmektedir.Tasarımların Tescili Hakkındaki Kanun Taslağı’ nda da aynı süreler korunurken ayrıca tescilsiz tasarımlar için de 3 yıllık bir koruma öngörülmektedir.
Tasarımın devri, miras yolu ile intikali,ölüme bağlı tasarrufa konu olması, rehin hakkına ve hacze  ve lisans sözleşmesine konu olması mümkün mü? Nasıl?
Tasarımın tescil başvurusu veya tescilden doğan tasarım hakkı başkasına devredilebilir, miras yolu ile intikal eder. Bu haklar üzerinde ölüme bağlı tasarrufların yapılması mümkündür.Başvuru ve tasarım hakkı; Kanuni veya akdi rehin hakkına ve hacze konu olabilir. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine ilgili haklar sicile kaydedilir ve yayınlanır. Başvurunun ve hakkının devri veya miras yolu ile intikali yönetmelikte öngörülen ücretin ödenmesi ile sicile kayıt edilir ve yayınlanır. Yayın tarihi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etme tarihidir.(554 s.KHK.mad.39)Tasarım başvurusu veya tescilli  tasarım hakkından doğan kullanma yetkisi ulusal sınırların bütünü içinde veya bir kısmında geçerli olacak şekilde, lisans sözleşmesine konu olabilir. Lisans, inhisari  (kurucu) lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir.Lisans sözleşmesi yazılı şekle tabidir. Lisans sözleşmesi taraflardan birinin talebi üzerine sicile kayıt edilir ve yayınlanır.Bu işlemler için gerekli belgeler konusunda uygulama yönetmeliğinde yapılan son değişiklikleri esas almak gerekecektir ( Bkz:21.4.2009 Tarihli-27207 Sayılı Resmi Gazete) .
         Endüstriyel Tasarımlara Karşı Yapılan Tecavüz ve İhlaller ve Cezai Müeyyidesi nedir?
Tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icabda bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolamak, elde bulundurmak; tasarım belgesi sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devir etmek; bu  fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak; Kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya ticaret alanına çıkarılan eşyanın nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak ve gasp tasarım hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.(554 s.KHK.mad.48)
MADDE 48/A - (Ek madde: 4128-3.11.1995) a) Tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar veya tasarım koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, tasarım koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıranlar veya kendisini haksız olarak tasarım başvurusu veya tasarım hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,
b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde, tasarım hakkının korunmasına ilişkin mevzuatın devir ve intikal, rehin ve haciz ile ilgili maddelerinde yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı, başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyanlar veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda, bu tarzda yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis ve altıyüzmilyon liradan birmilyar liraya kadar para cezasına,
Tasarım hakkıyla ilgili yanlış ve yanıltıcı bildirim durumunda  bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına  veya ondörtmilyar liradan yirmiyedimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine , tanınan hakkı genişletme durumunda  iki yıldan üç yıla kadar hapis cezası  Tasarıda  iki aydan bir yıla kadar hapis )veya yirmiyedimilyar liradan kırkaltımilyar liraya kadar ağır para cezasına  veya her ikisine, tecavüz hallerinde  iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına veya yirmiyedimilyar liradan kırkaltımilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine, ayrıca işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur.(554 s.KHK.mad.48/A) Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Taslağı’ nda ceza aralıkları genişlerken ( Örneğin, tasarım hakkına tecavüz halinde altı aydan  üç yıla kadar hapis, onbin günden yirmibeşbin güne kadar adli para cezası) , tescilli tasarım taklidi malı veya hizmeti nereden temin ettiğini açıklayana cezasının yarı yarıya azaltılması ; tüzel kişinin faaliyet alanı çerçevesinde  suçun işlenmesi halinde bu tüzel kişiye de güvenlik tedbiri uygulanması öngörülüyor.
Ancak, 1 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Ceza Kanununun 2. maddesine göre, idarenin düzenleyici işlemleri ile ( yani Kanun Hükmünde Kararname ile)  suç ve ceza konulamaz. Bu yüzden bugün patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarına tecavüz suç olmaktan çıkmıştır.Aynı şekilde  Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 23.2.2009 tarihinde bu yönde emsal niteliğinde bir karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’ nin Marka ve Faydalı Modellere ilişkin KHK.lerin bazı maddelerini iptal eden kararı ile oluşan boşluk 5 Ocak 2009 tarihine kadar doldurulması (yasal düzenleme yapılması) gerekirken geç kalınmış ve bu nedenle 9000 civarındaki fikri haklara ilişkin ceza davaları düşürülmeye başlanmıştır.Markalara ilişkin geç de olsa yasal düzenleme yapılmıştır. 5833 Sayılı Kanunla getirilen yeni düzenlemeye göre  taklit markalı ürünlerin imalatı, satışa arzı ve satışı eylemleri suçtur. 28 Ocak 2009 tarihinden sonraki marka taklitlerine uygulanabilecek bu düzenlemeye  benzer bir düzenleme diğer sınaî haklar için geçerli değildir. Bu nedenle Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Taslağı’ nın  da bir an önce mecliste görüşülerek yasalaşması  gerekmektedir.
Endüstriyel Tasarımlara Karşı Yapılan Tecavüz ve İhlallerin Hukuksal Yaptırımları Nelerdir?
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini ; tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulmasını ve önlenmesini ; tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazminini ; tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasını ; mümkün olduğu takdirde  el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasını ; tasarımdan doğan haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesi veya tasarımdan doğan haklara tecavüzün önlenmesi için, kaçınılmaz ise, imhasını ; tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere teblig edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulmasını talep edebilir.
         Tasarımın Hükümsüzlüğüne Karar Verilebilir Mi?  Tasarım Tescili  Ne şekilde Sona Erer?
Kararnamede belirtilen ilgili hak sahipleri tarafından  yapılan başvuruda  tasarımın kararnamede belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse ;  hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse ; tescilli bir tasarım sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki diğer tasarımın başvuru tarihi kendisinden önce ise  mahkeme tasarımın hükümsüzlüğüne  karar verir.Hükümsüzlük nedenleri tasarım başvurusu veya tescilin sadece bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkiyelen ürün veya ürünler için iptal suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Kısmi hükümsüzlük sonucu, iptal edilmeyen ürün veya ürünlerle ilgili kısım için koruma geçerliliğini sürdürür.Tasarımın hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilir.Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları –kararnamede sayılan durumlar dışında-geçmişe etkili olur.
         Tescilli tasarım hakkı koruma süresinin dolması veya  tasarım belgesi sahibinin hakkından vazgeçmesi sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Ayrıca ,tasarım hakkı sahibi, tasarımdan doğan haktan veya başvuru hakkından tamamen veya kısmen vazgeçebilir.Vazgeçmenin yazılı olarak Ensitü'ye bildirilmesi gerekir. Vazgeçme, Tasarım  Sicili'ne kayıt tarihi itibariyle hüküm doğurur.  Lisansların sahiplerinin veya Tasarım Siciline kayıtlı hakların sahiplerinin izni olmadıkça, tasarım sahibi bu hakkından vazgeçemez. (554 s.KHK.mad.43-47)
         Tescil talebine itiraz, itirazın incelenmesi , tescilin yayınlanması, yayının ertelenmesi, hak sahipliği, hizmet ilişkisinde hak sahipliği, üniversite mensuplarının tasarımları, hakkın tüketilmesi, rüçhan hakları, tasarımın itibarı, görevli ve yetkili mahkeme, zamanaşımı..vb. konular hem makale için ayrılan yerin darlığı hem de teknik ve ayrıntı olması nedeniyle yazı dışında bırakılmıştır.Önümüzdeki sayıda “Coğrafi İşaretler” in neler olduğunu inceleyeceğiz.


[1] TEKİNALP,Ünal.-Fikri Mülkiyet Hukuku,2004 Bası, sf.16

(NOT: BU HUKUKSAL MAKALE MARKETVİZYON DERGİSİ' NDE YAYINLANMIŞTIR-2009-)

MARKA

MARKA NEDİR?

1995 Tarihli 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ nin 5.maddesinde markanın neyi içerdiği yazılmak suretiyle marka nedir sorusuna da bir anlamda yanıt verilmiştir.Buna göre :Marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretler”dir.

Sözlüklerde “ bir nesneyi, özellikle de ticari bir malı tanıtmaya ya da benzerlerinden ayırmaya yarayan özel işaret”[1],” resim ya da harfle yapılan işaret”[2] şeklinde tanımlanan marka doktrinde genel olarak “bir işletmenin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan tanıtıcı işaret” olarak ifade edilmektedir.[3]
              Yasa ve doktrinin marka  tanımlarından da açıkça görüleceği üzere  belirleyici olan “ayırt edicilik”  “tanıtıcı” ve “işaret”  sözcüklerini yan yana getirdiğimizde sanırım markanın en kısa tanımını da bulmuş olacağız; kısaca marka  için  ayırt edici ve tanıtıcı  işaret diyebiliriz.

MARKANIN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

      Ticaret Markası, Hizmet Markası, Garanti Markası ve Ortak Marka  olarak sayılabilir.
      Ticaret Markası :
Ticaret Markası, bir işletmenin imalatını ve/veya ticareti yaptığı malları, başka işletmelerin mallarından  ayırt etmeye yarayan işarettir( 556-KHKY.m.8) Bu anlamda para, kıymetli evrak, adi senet gibi ayrık durumlar dışında bir taşınır mal ile ilgili olan ve onun üstüne ve/veya ambalajına konan marka ticaret markası olarak nitelendirilir.[4] Ticaret markası mal markası olarak da anılır.[5]      
Hizmet Markası:
              Hizmet Markası, bir işletmenin hizmetlerini diğer işletmenin hizmetlerinden  ayırt etmeye yarayan işarettir.(556-KHKY.m.9).  556-KHK ile mevzuatımıza girmiştir. Kararname öncesinde, hizmet markası, haksız rekabet hükümlerine göre korunuyordu.Özellikle, turizm, pazarlama, taşımacılık, bankacılık, sigortacılık, muhasebe ve mali müşavirlik gibi  benzeri konularda faaliyet gösteren  kişi ve kuruluşlara ait hizmet markalarının tescil edilmesi ve bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler tarafından  verilen hizmetlerin bir markaya bağlanarak ferdileştirilmesine olanak sağlanmış, bu şekilde marka hakkının korunması amaçlanmıştır.[6] Hizmetin kendisi tanımlanmadığı için hizmet markalarının tanımını vermek zordur.[7] YASAMAN , Hizmet Markasını  “ Ticari bir işletmenin malları veya ambalajları üzerine koydukları  markalar dışında hizmetlerini, diğer işletmelerin hizmetlerinden ayırmak amacıyla kullandığı her türlü işaret “ şeklinde tanımlamaktadır.[8]

               Garanti Markası:
              Garanti Markası[9], marka sahibinin kontrolü altında bir çok işletme
tarafından o işlemlerin ortak özelliklerini, üretim usullerini , coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işaretlerdir.(556-KHK.m.54,  556-KHKY.m.7) Garanti markaları klasik anlamda marka değildir,değişik işletmeler tarafından üretilen mal veya hizmetlerin ayırt edilmesine ilişkin işlevleri yoktur.Yalnızca işletmelerin ortak özelliklerini, mal veya hizmetin üretim usullerini, kalitelerini,coğrafi kaynaklarını garanti altına alırlar.[10] Bir malın Türk standartlarına uygun olduğunu ve kaliteli olarak üretilip piyasaya sürüldüğünü gösteren TSE veya uluslar arası kalite normlarına uygun üretildiğini belirten ISO 9000 , ISO 9001 ve ISO 9002 işaretleri, klasik anlamda marka olmamakla birlikte 556-KHK ile garanti markası olarak adlandırılmış ve klasik markaların tabi kılındığı hükümlere tabi kılınmışlardır.[11]Garanti markasından söz edildiğinde coğrafi işaretlere de kısaca değinmek gerekir. 555-KHK.nın[12] 3.maddesinde coğrafi işaretlerin menşe adı ve mahreç işareti olarak ikiye ayrıldığı belirtildikten sonra , hangi durumlarda “menşe adı”, hangi durumlarda “mahreç işareti” olarak anılabileceği de belirtilmiştir.Menşe adının kullanılabilmesi için ürünün mutlaka o yörede üretilmesi gerekir.Örneğin “Kars Balı”;Kars’taki aynı arıları da tutup İstanbul’a getirseniz, Kars’taki çiçekleri, havayı, getirmeniz mümkün olamayacağı için , İstanbul’daki arılardan “Kars Balı” üretemezsiniz.Bu örnekte olduğu gibi üretimin mutlaka o yörede olması şartı olan durumlarda “menşe adı “ndan  söz edilebilecektir. Mahreç işaretini taşıyacak ürünlerin ise o yöre dışında üretilmekleri mümkündür, ancak bu üretimde hammaddenin yöreden getirilmesi ve yörenin üretim tekniklerinin kullanılması zorunludur.Mahreç işaretine de “Maraş Dondurması” nı örnek verebiliriz.Coğrafi işaret, o bölgedeki üreticiler tarafından üretilen mal veya hizmeti diğerlerinden coğrafi kaynağı itibariyle ayırt etmeye yarayan kolektif işarettir. 89/104 sayılı Yönergeye dayanarak [13]Türkiye , coğrafi işaretleri de garanti markası olarak kabul etmiştir.(556-KHK.m.54)
         Garanti markasının marka sahibinin veya marka sahibine iktisaden  bağlı olan bir işletmenin mal veya hizmetlerinde kullanılması yasaktır.(556-KHK.m.54/2). Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında üçüncü kişilerce üretilen mal veya hizmetin belirli özelliklerini garanti etmeye yarar. Garanti markasının belirlediği özelliklere uymayan mal veya hizmeti sunan kişi ve garanti markasının sahibi bundan sorumludur. [14] Sözleşme ilişkisi bulunmadan salt garanti markasına güvenerek  mal veya hizmeti satın alan tüketici Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre hakkını arayabilecektir.[15]
                          Ortak Marka :
                     Ortak maka, üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan bir grubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden  ayırt etmeye yarayan işarettir.(556-KHKY.m.6 / 556-KHK.m. 55 )  Ortak marka, bir çok işletme adına tescilli olup, her bir marka sahibinin markanın tümü üzerinde bağımsız bir kullanıma sahip olduğu ancak markanın diğer sahiplerinin aynı nitelikteki hakları ile sınırlı olduğu markadır.[16]
         MARKA TESCİLİNDE  MUTLAK RED NEDENLERİ NELERDİR?
556 Sayılı KHK nin 7.maddesinde  Marka Tescilinde Mutlak Red Nedenleri sayılmıştır.Şöyle ki:
Madde 7 - Aşağıda yazılı işaretler marka olarak tescil edilemez:

a) 5 inci madde kapsamına girmeyen işaretler,

b) (Değişik bent: 22/06/2004 - 5194 S.K./13. md.) *1* Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar,

c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar.

d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,

e) Malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler,

f) Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,

g) Yetkili mercilerden kullanmak için izin alınmamış ve dolayısıyla Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek markalar,

h) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi, külterel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği diğer armalar, amblemler veya nişanları içeren markalar,

ı) Sahibi tarafından izin verilmeyen Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesine göre tanınmış markalar,

j) Dini değerleri ve sembolleri içeren markalar,

k) Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalar.

(Değişik fıkra: 22/06/2004 - 5194 S.K./13. md.) *1* Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmış ise (a), (c) ve (d) bentlerine göre tescili reddedilemez.

MARKA TESCİLİNDE  NİSPİ  RED NEDENLERİ NELERDİR?
556 Sayılı KHK nin 8.maddesinde  Marka Tescilinde Mutlak Red Nedenleri sayılmıştır.Şöyle ki:
“ Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez:

a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa,

b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa.

Marka sahibinin ticari vekili veya temsilcisi tarafından markanın kendi adına tescili için, marka sahibinin izni olmadan ve geçerli bir gerekçe gösterilmeden yapılan başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine red edilir.

Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka, aşağıdaki hallerde tescil edilmez.

a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise,

b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa,

Marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu red edilir.

Tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.

Ortak ve garanti markalarının sona ermesinden itibaren üç yıl içinde ortak marka veya garanti markası ile aynı veya benzeri olan marka tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.

Bir markanın yenilenmeme nedeniyle koruma süresinin dolmasından sonra iki yıl içerisinde aynı veya benzer markanın, aynı veya benzer mal ve hizmetler için yapılan tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.”

MARKA DEVREDİLEBİLİR Mİ? MİRAS YOLU İLE İNTİKAL EDER Mİ ?

Tescilli bir marka, başkasına devir edilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, kullanma hakkı lisans konusu olabilir, rehin edilebilir. Rehin hakkı bakımından Medeni Kanunun rehin hakkına ilişkin hükümleri uygulanır.
 Tescilli bir marka üzerindeki sağlararası işlemler yazılı şekle tabidir. (556 KHK M.15)

“Marka, tescil edildiğini mal veya hizmetlerin tümü veya bir kısmı için devredilebilir.

Bir işletmenin aktif ve pasifleri ile birlikte devri, aksi kararlaştırılmamışsa, işletmeye ait markaların da devrini kapsar. Bu hüküm, işletmenin devrine, sözleşmeden doğan yükümlülük halinde uygulanır.

İkinci fıkra hükmü hariç olmak üzere, bir markanın devri, mahkeme kararının sonucu olan devir hariç, yazılı olarak yapılır ve devir sözleşmesi taraflarca imzalanır. Aksine sözleşmeler hükümsüzdür.

Markanın devri, mal veya hizmetlerin coğrafi kaynağı, kalitesi veya markanın kendisi ile ilgili olarak halkı yanılgıya düşürebilecek nitelikte ise, yeni marka sahibi halkı yanılgıya düşürmeyecek şekilde mal veya hizmetlerde marka tescilinin sınırlı bir hale getirilmesini kabul etmediği takdirde devir işlemi Enstitü tarafından yapılmaz.

Tescilli bir markanın devri sırasında aynı markanın veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, aynı veya halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için başka marka tescillerinin bulunması halinde, bu markaların da devredilmesi şarttır.

Devir, taraflardan birinin talebi üzerine, sicile kayıt edilir ve yayınlanır.

Devir, sicile kayıt edilmediği sürece, taraflar markanın tescilinden doğan yetkileri iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez.” (556 Sayılı KHK m.16 )

“Marka sahibinin izni olmadan onun ticari vekili veya temsilcisi adına marka tescil edilmesi halinde, ticari vekil veya temsilcinin haklı bir gerekçesi yoksa, marka sahibinin söz konusu tescilin kendi lehine devredilmesini isteme yetkisi vardır.” (556 Sayılı KHK.m.17)

TESCİLLİ MARKA TEMİNAT GÖSTERİLEBİLİR Mİ? HACZEDİLEBİLİR Mİ? LİSANS SÖZLEŞMESİNE KONU OLABİLİR Mİ?

“Tescilli bir marka, işletmeden bağımsız olarak, teminat olarak gösterilebilir.

Markanın teminat olarak gösterilmesi, taraflardan birinin talebi üzerine, sicile kayıt edilir ve yayınlanır.” (556 Sayılı KHK m.18)

“Tescilli bir marka işletmeden bağımsız olarak, haciz edilebilir.

Haciz sicile kayıt edilir ve yayınlanır.” (556 Sayılı KHK.m.19)

Tescilli bir markanın kullanım hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı veya tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir.(556 Sayılı KHK.m.20)

      MARKA TESCİL BAŞVURUSU NASIL YAPILIR? GEREKLİ OLAN BELGELER NELERDİR? BAŞVURU FORMUNUN DOLDURULMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR NELERDİR ?

         Bu konuda TPE nin açıklayıcı kılavuz kitapçıkları bulunmaktadır. Ancak hata yapılmaması  ve daha doğru bir rota izlenmesi açısından işin uzmanlarınca ( TPE de kayıtlı MARKA VEKİLLERİ)  başvuruların hazırlanması ve takibi  önerilir. Yurtdışından bir marka başvurusunun yapılabilmesi için MARKA VEKİLİ ne vekalet verilmesi şarttır.

MARKA TESCİLİNİN SAĞLAMIŞ OLDUĞU KORUMA SÜRESİ NE KADARDIR?

Bu süre 10 yıldır. Her on yılda bir yenilenmek şartı bir üst sınır yoktur.
“Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılır.” (556 KHK m.41/son)

MARKANIN HÜKÜMSÜZ KILINMASI MÜMKÜN MÜDÜR?

556 Sayılı KHK nin 42.,43.ve 44 maddelerinde Hükümsüzlük nedenleri ; kimlerin hükümsüzlük talebinde bulunabileceği, hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olup olmayacağı konusu yer almaktadır. Önemli ve detaylı bu konuda da ilgili başvuruların konunun uzmanlarınca (MARKA VEKİLİ) yapılmasını ;  davaların konunun uzmanlarınca (AVUKAT) başlatılıp takip edilmesini öneriyoruz.


MARKA HAKKI HANGİ DURUMLARDA SONA ERER ? MARKA HAKKINDAN VAZGEÇİLEBİLİR Mİ? NASIL?

“Marka hakkı;

a) Koruma süresinin dolması ve markanın süresi içinde yenilenmemesi,

b) Marka sahibinin marka hakkından vazgeçmesi,

nedenlerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.

Marka hakkının sona ermesi, sona erme sebebinin gerçekleşmiş olduğu andan itibaren hüküm ifade eder. Marka hakkının sona ermesi, ilgili bültende yayınlanır.” (556 Sayılı KHK. m.45 )

“Marka sahibi, markanın kullanılacağı malların ve/veya hizmetlerin tamamından veya bir kısmından vazgeçebilir.

Vazgeçmenin yazılı olarak Enstitü'ye bildirilmesi gerekir. Vazgeçme, Marka Siciline kayıt tarihi itibariyle hüküm doğurur.

Marka Siciline kayıt edilmiş hakların ve lisans sahiplerinin izni olmadıkça, marka sahibi marka hakkından vazgeçemez.

MARKA HAKKINA TECAVÜZ SAYILAN FİİLLER VE BU FİİLLERE KARŞI CEZAİ HÜKÜMLER NELERDİR?
 Ceza hükümleri
MADDE 61/A - (Değişik: 5833 - 21.1.2009 / m.3)Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıran kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satmak, devretmek, kiralamak veya rehnetmek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.
Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz.


556 SAYILI KHK - MADDE 61 - (Değişik: 5833 - 21.1.2009 / m.2) Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 9 uncu maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

(NOT: BU HUKUKSAL MAKALE MARKETVİZYON DERGİSİ'NDE YAYINLANMIŞTIR. 2009 )

PATENT


PATENT NEDİR?
Buluş, tekniğin bilinen durumunu aşan yeni bir çözümün ortaya çıkardığı bir nesne veya bir usuldür. Patent de bir buluş üzerinde buluş sahibine  Devlet tarafından bahşedilen haktır. [1] Bir buluş sahibine devlet tarafından verilen bir patent buluş sahibinin izni olmadan başkalarının buluşu üretmesini, kullanmasını veya satmasını belirli bir süre boyunca engelleme hakkı  vermektedir.[2]
551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ( 551 s. KHK) nin 1.maddesinde  patentin tescille korunması için yasal düzenleme yapılmasının amacı açıkca belirtilmiştir: “ Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, buluş yapma faaliyetini özendirmek, buluşların sanayiye uygulanması ile teknik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesini sağlamak için buluşlara patent veya faydalı model belgesi vererek korumaktır. “
FAYDALI MODEL NEDİR? PATENT İLE  ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Usuller ve kimyasal maddeler hariç  patente konu olabilecek bütün teknik gelişmeye sahip ürünler için verilebilen ; patentte aranılan yeni olma, sanayiye uygulanabilme ve tekniğin bilinen durumunun aşılması şartlarından bu son şartın aranmadığı buluşlara verilebilen bir belgedir. Sanayiye uygulanabilen ürünün yeni olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekir.faydalı Model tescilinde patentten farklı olarak araştırma inceleme aşamaları bulunmamaktadır.Hem süre hem de maliyet açısından patente göre daha elverişli olan faydalı model belgesine konu ürünün yeni olmadığının tespiti halindeise iptal edilebilmektedir. Koruma süresi de incelemeli patente göre daha kısa olmakla birlikte incelemesiz patent süresinden daha uzundur.Faydalı model konusu aynı zamanda endüstriyel tasarım olarak da tescil edilebilmektedir.
BİR BULUŞUN PATENT İLE KORUNABİLMESİNİN ŞARTLARI:
551 s.KHK.mad.5  de açıkca belirtildiği gibi bir buluşun patent ile korunabilmesi için 3 şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir: Yeni,tekniğin bilinen durumunu  aşan ve sanayiye uygulanabilen buluşlar patent verilerek korunur.Bir buluşun yeni olabilmesi için başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde tekniğin bilinen durumuna dahil olmaması gerekir.İlgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar şekilde çıkarılamayan  bir etkinlik sonucu   gerçekleşmiş ise buluş, tekniğin bilinen durumu aşılmış demektir.Yeni olan ,tekniğin bilinen durumunu aşan ve aynı zamanda sanayide üretilebilir, kullanılabilir durumda olan buluşun patentlenebilirliği vardır demektir.
PATENT TESCİLİ İLE  KORUNAN HAKLAR  VE KORUMA SÜRESİ:
Patentini tescil ettirmekle kişi , patent konusu ürünün üçüncü kişilerce izinsiz ( lisanssız) olarak üretilmesini, satılmasını, kullanılmasını, ithal edilmesini , elinde bulundurulmasını (kişisel kullanım dışında)  önleme hakkına sahiptir. İncelemesiz patent tescili ile 7, incelemeli patent tescili ile 20 yıl boyunca patent sahibi bu münhasır haktan yararlanır.Faydalı Model belgesi alınması durumunda ise koruma süresi  başvuru tarihinden itibaren  on yıldır.
PATENT TESCİL BAŞVURUSU NEREYE VE NE ŞEKİLDE YAPILMALIDIR?
Her nekadar  Türk vatandaşı gerçek kişiler ile    Türk şirketlerinin Türkiye’de yapacakları tescil başvurularında  patent vekili ile çalışma zorunluluğu bulunmasa da – yurt dışından  TPE’ ye yapılacak başvurularda patent vekili ile başvuru ve takip  zorunluluğu  vardır-  özellikle patentin teknik ve özel bilgi ve deneyimi gerektiren bir alan olması nedeniyle mutlaka bir patent vekili ile çalışılması önerilmektedir.Belli marjlara ve sıkı şekil ve içerik kurallarına tabi dilekçe, istem,resimler ve istem özetinden oluşan  belgelerin hazırlanması ve tescil için Türk Patent Enstitüsü (TPE)  Patent Dairesi Başkanlığı’ na sunulması gerekmektedir.Başvurunun itiraza uğramaması, kabul edilebilmesi için de önceden tescil edilebilirliğinin araştırılmasında  zaman ve para kaybı olmaması açısından yarar vardır.Patent başvurusu tarihi, Yönetmelikte şekli ve kapsamı yazılı olan ve aşağıda belirtilen unsurların Enstitü'ye veya onun yetkili kıldığı makama verildiği tarih, saat ve dakika itibariyle kesinleşir.
TÜRKİYE’DE YAPILAN BİR BAŞVURU İLE TÜM DÜNYA DA KORUMA SAĞLANMIŞ OLUR MU?
Ulusal yasalar çerçevesinde korunan bir hak olması dolayısıyla bir buluşun patent ile korunması için, korunma istenen her ülkede tek tek patent başvurusunun yapılması gerekmektedir.Dünya Patenti veya Uluslararası Patent  henüz ulaşılabilmiş hedefler değildir.Bununla birlikte çok sayıda ülkede başvuru yapabilmeyi sağlayan ve işlemleri standartlaştırıp kolaylaştıran uluslararası anlaşmalar bulunmaktadır. PCT (Patent İşbirliği Anlaşması) Dünya üzerindeki çoğu ülkeyi, EPC(Avrupa Patent Sözleşmesi) Avrupa’da otuzun üzerinde ülkede patent koruması elde etmeye yönelik kolaylaştırılmış düzenlemeler getiren sistemlerdir.
PATENT TESCİL BAŞVURUSUNDA RÜÇHAN HAKKI
Milletlerarası antlaşmalara dayanabileceği gibi sergilerde teşhir hakkına da dayanabilmektedir. Kısaca, öncelik hakkı şeklinde tanımlanabilir.Paris Anlaşması’ na taraf üye bir ülkeye mensup olan veya ikametgahı bulunan veya ticari işletmesi bulunan gerçek ya da tüzel kişiler o ülkede yaptıkları geçerli bir tescil başvurusundan itibaren oniki ay içerisinde Türkiye de de  başvuru yapabilir..Paris Anlaşması’ na taraf ülkelerde açılan resmi veya resmi kabul edilen sergilerle Türkiye’de açılan milli veya milletlerarası sergilerde  teşhir edilen ürün bu sergi tarihinden itibaren oniki ay içerisinde  Türkiye’de  tescil başvurusu  yapma hakkından yararlanabilmektedir.Rüçhan hakkından yararlanma talebi başvuru sırasında yapılabileceği gibi başvuru tarihinden itibaren iki ay içerisinde de yapılabilir, ancak  rüçhan hakkı belgesi patent başvurusundan itibaren üç ay içerisinde  Enstitü’ ye verilmez ise rüçhan hakkından vazgeçilmiş sayılır. (551 s.KHK.mad.49,50,51,52) Bu hakkın önemi başvuru sırasında yeni olması aranan buluşun bu hakkın kullanılabildiği süre içerisinde de yeni olarak kabul edilmesindedir.
PATENT BAŞVURUSUNUN İNCELENMESİ, YAYINLANMASI
Şekli şartlara uygunluk açısından yapılan inceleme sonucu bir eksikliğin olmadığı görülür veya var olan eksiklikler verilen süre içerisinde tamamlanır ise başvuru sahibine-önceden talepte bulunmamış ise-tekniğin bilinen durumu ile ilgili başvuru tarihinden itibaren onbeş ay içerisinde  talepte bulunması için süre verilir.Başvuru tarihinden –rüçhan talep edilmişse rüchan tarihinden- itibaren onsekiz aylık sürenin dolması ile  başvuru Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yayınlanır ve böylece halkın incelemesine açılmış olur.Başvuru sahibi başvuru tarihinden-rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden- itibaren onbeş ay içerisinde ücretini ödeyerek tekniğin bilinen durumunun araştırılmasını ister.Patent verilebilirlik şartları açısından gerekli incelemenin Enstitü tarafından yapılabilmesi için, başvuru sahibi incelenerek patent verilmesi sistemini tercih ettiğini, araştırma raporunun kendisine tebliği tarihinden itibaren üç ay içinde Enstitüye bildirir. Söz konusu süre içinde bu bildirimin yapılmaması halinde, incelemesiz patent verilmesi sisteminin tercih edildiği kabul edilir.(551 s.KHK.mad.59)
PATENT HAKKINA TECAVÜZ HALİNDE TAZMİNAT TALEP EDİLEBİLİR Mİ?
Patent hakkına tecavüz sayılan fiiller 551 s.KHK.nin 136.maddesinde sayılmıştır.Bu fiiller için  tecavüzün durdurulması, önlenmesi gibi hukuksal taleplerin yanında uğranılan maddi-manevi zararın tazmini için tazminat davası açılması da mümkündür.  Patent sahibinin izni olmaksızın, patentle korunan ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulundurulan veya patentli bir usulü kullanan kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olur.Patentle korunan buluşu herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi, patent sahibinin patentin varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.Patent sahibi,patent konusu buluşun kendi izni dışında kullanılması nedneiyle oluşan  zararın miktarını doğru belirleyebilmek için  tazminat yükümlüsünden belge talep edebilir. Tazminat fiili kayıp yanında, yoksun kalınan kazancı da kapsar.
PATENT HAKKINA TECAVÜZÜN CEZAİ MÜEYYİDESİ NEDİR?
551 s. KHK'nin  mad. 73/A de  patent haklarının ihlal ve tecavüz halleri üç kategoride toplanmıştır: Patent  hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması; patent koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, patent  koruması olduğunu belirten işaretin, yetkisi olmadan kaldırılması; bir kişinin kendisini haksız olarak patent başvurusu veya patent hakkı sahibi olarak göstermesi durumları tanımlanmış ve bu durumda suçlular hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına veya ondörtmilyar liradan yirmiyedimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya her ikisine birden hükmedilebileceği belirtilmiştir.Patent hakkındaki cezai hükümler faydalı modeller için de geçerlidir.
PATENTİN KULLANIM ZORUNLULUĞU VAR MIDIR? PATENT HAKKI NE ŞEKİLDE SONA ERER?
Patent sahibi, Kararnamede belirtilen ekonomik veya hukuki sebepler dışında tescilin bültende yayınlanmasından itibaren üç yıl içerisinde patentini kullanmak zorundadır. Patent hakkının mahkeme kararı ile sona erebileceği gibi ( hükümsüzlük), iradi olarak da sona erebilir.Kararnamede sayılan hallerde bir patentin hkümsüzlüğüne karar verilmesi halinde verilen karar istisnai haller dışında  geçmişe etkilidir.Mahkeme kararı dışında patent hakkı koruma süresinin dolması, patent hakkı sahibinin patent hakkından vazgeçmesi , yıllık ücretlerin ve ek ücretlerin öngörülen sürede ödenmemesi hallerinin birisinin gerçekleşmesi halinde sona erer ve o andan itibaren herkes tarafından serbestçe kullanılabilir. (551 s.KHK.mad.96,133)
Sonuç olarak  tescil , buluş sahibine belli süre için de olsa bir münhasır hak sağlanması  yanında buluşun özendirilmesi ile ülke ekonomisine ve kültürüne de bir  katkı sağlamaktadır. Başvurunun sıkı şekil şartlarına tabi olması, tescil aşamasının uzun ve sürelere tabi olması , ücretlerin ödenmesinin belli zamanlarda yapılıyor olması,ücretlerin zamanında yatırılmaması halinde hakkın sona ermesi sonucunu doğurması, hükümsüzlük iddiaları karşısında hukuksal savunmanın yapılabilmesi vb. durumlar nedeniyle   bir patent vekili ve bir avukat desteğinin alınması her zaman yararlı olacaktır.





[1] FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU,TEKİNALP Ü.,Eylül 2004,3.Bası,s.13
[2] TPE,ISSN 1301-2177 ,Eylül 2006,s.1

(NOT : BU HUKUKSAL MAKALE MARKETVİZYON DERGİSİ'NDE YAYINLANMIŞTIR.2009)