25 Ocak 2011 Salı

FİKRİ MÜLKİYET

FİKRİ MÜLKİYET


Yunan Filozofu Sokrates’in öğrencisi olan Platon ‘ da  “ortak” olduğumuz , “hiç kimseyi özel mülkiyet duygusundan mahrum etmemek gerekir” diyen onun da öğrencisi Aristotales’le “özel” kıldığımız  “mülkiyet” in tanımını hatırlamadan  “fikri mülkiyet”i, “sınai mülkiyet”i, “marka” yı tanımlamanın ,”marka nedir?”, “marka nasıl korunur?” ,”markayı tescil ettirmenin önemi nedir?” sorularına ve benzeri sorulara verilecek  yanıtların anlaşılır olması güçtür.
Bu nedenle , 1982 Anayasının 35. Maddesiyle de güvence altına alınan ve ancak kamu yararı amacıyla sınırlanabilen “mülkiyet” in ne olduğunu  kısaca da olsa açıklamaya çalışalım.Basit anlamıyla bir eşyaya sahip olma, bu eşya üzerinde tasarruf edebilme hakkıdır mülkiyet. Tanımı hukuksal hale getirdiğimizde  mülkiyet “bir eşya üzerinde  yasa sınırları içinde  mutlak bir egemenlik yetkisi veren hak”tır .Bir kişinin tek başına sahip olduğu mülkiyete  bireysel , birden fazla kişinin birlikte mülkiyetine ortak mülkiyet denir.  Şahıslara ait mülkiyete özel mülkiyet, devlete ait mülkiyete ise kamu mülkiyeti denir.

Müşterek mülkiyette  diğer ifadeyle paylı mülkiyette  kişiler bir mal üzerinde belirli paylara sahip iken, iştirak halinde mülkiyette  diğer bir tanımla elbirliği mülkiyetinde ise  her bir malik malın  tamamına sahiptir. Elbirliği mülkiyetinde diğer maliklerin rızası olmadan  hiçbir malik tek başına mal üzerinde tasarruf edemez. Oysa müşterek mülkiyette her malik payı oranında mal üzerinde tasarruf edebilir. Araç, ev eşyası gibi bir yerden bir yere götürülebilen mallar  üzerindeki mülkiyete  menkul ya da taşınır mülkiyeti ;  tarla ,bina gibi menkul olmayan şeyler üzerindeki mülkiyete ise taşınmaz  ya da gayrimenkul mülkiyeti denir.
Taşınır ya da taşınmaz bu (maddi ) mallardan ayrı bir hukuki varlığa ve iktisadi değere sahip olan insan zekasının yaratıcı yönünü temsil eden  mallara ise  gayri maddi mallar, gayri maddi mallar üzerindeki mülkiyete de  fikri mülkiyet denir. Fikri mülkiyet,  telif hakları olarak bilinen fikir ve sanat eserleri ile ;  patent, faydalı model, endüstriyel  tasarım, coğrafi işaret, entegre devre topografyaları ve markaları kısaca sınai  sınai mülkiyeti kapsar .Mülkiyet hakkına sahip olmak bir süre ile sınırlanmamışken fikri ve sınai mülkiyet hakkına sahip olmak kural olarak süre ile sınırlanmıştır. Sinema, müzik,edebiyat ve güzel sanat eserleri eser sahibinin ölümünden sonra da 70 yıl süreyle korunmaktadır.  Tescilden itibaren patentler 20, faydalı modeller 10, markalar 10 yılda bir yenilenmek kaydıyla süresiz; tasarımlar 5 yılda bir yenilenmek şartıyla en fazla 25 yıl süreyle korunmaktadır. Yenilenmeyen veya koruma süresi sonunda yenilenemeyen bu haklar kamuya malolur ve bunlardan herkes yararlanabilir.
Fikri mülkiyetin bir alt kategorisi olan sınai mülkiyet nedir? Sınai Mülkiyet, sanayide ve tarımdaki buluşların (Patent), yeniliklerin (Faydalı Model), yeni tasarımların  ve çalışmaların (Endüstriyel Tasarım) yaratıcısı adına; ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerindeki üreticisinin veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin (Marka, Coğrafi İşaret) sahipleri adına kayıt edilmesini ve böylece  sahiplerine ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi bir haktır.
Günlük hayatta fikri ve sınai mülkiyet  ile ne kadar da  iç içe olduğumuzu anlayabilmemiz için şöyle bir etrafımıza bakmamız yeterli olacaktır.  Oturduğumuz koltukta, üzerine çayımızı koyduğumuz sehpada,içtiğimiz meşrubatta, izlediğimiz televizyonda, televizyonu yerleştirdiğimiz televizyon sehpasında bile tüm fikri ve sınai mülkiyet konularını iç içe yan yana görmemiz mümkün.Örneğin içerisinde onlarca hatta yüzlerce buluşu dolayısıyla patenti barındıran televizyonun duvara monte aparatının bir faydalı  model  olabileceğini , televizyon şeklinin bir tasarım olabileceğini , televizyonun muhtemelen bir köşesinde yazılı  şekil ve yazıların ise bir marka olabileceğini ,  televizyonda dinlediğiniz bir şarkının bir eser olabileceğini bu eserin bir sahibi olabileceğini ; televizyon izlerken soframızdaki “Trabzon ekmeği” nin, “Fransız şarabı” nın ya da “bir “Çerkes peyniri” nin bir coğrafi işaret olabileceğini görmemiz mümkündür.
Gelecek sayıdan itibaren  “Marka” dan başlayarak fikri ve sınai mülkiyet kavramlarının neler olduğunu,  önemini, tescil şekil ve şartlarını , bu konularda sıkça sorulan soruları, yer yer akademik tartışmalara,Yargıtay kararlarına  da değinerek  birlikte irdeleyeceğiz. Bu nedenle “marka” ile ilgili sorularınızı, görüş ve önerilerinizi elektronik posta yolu ile  bana ulaştırmanızı rica ederim. Sanayi ve teknolojideki hızlı gelişme nedeniyle  günlük hayatımızda da  önemli hale gelen fikri ve sınai mülkiyet hakları ile ilgili bilginin paylaşılabilmesi amacıyla   bir köşe  ayıran ve bu konuda bana güven ile  birlikte sorumluluk da yükleyen MARKET’VİZYON a teşekkürlerimle birlikte yayın yaşamında başarılar dilerim.
İhsan BERKHAN

NOT:Bu makale Marketvizyon Dergisi'nde yayımlanmıştır.(2009)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder